Asya, bugün kripto piyasasında baskın bir güç ve bölgeden çıkan ilk 20 kripto para birimi, piyasa değerinin %42’sini karşılıyor.
Aslında, Asya şirketleri vadeli işlemler alanına da hâkimler ve ETH Vadeli İşlem hacimlerinin %98’ini ve BTC Vadeli İşlem hacimlerinin % 94’ünü oluşturuyorlar.
Asya neden bu kadar baskın bir güç?
Araştırmalar bunun bölgedeki düzenlemeler ve kültürle bir ilgisi olduğunu gösteriyor.
BitMEX gibi birçok büyük kripto şirketi ilk olarak, 2020 Kasımına kadar düzenlemelerin ‘isteğe bağlı’ olduğu Hong Kong’da mağaza kurdu.
Bu durum, kripto şirketlerine alanın büyümesi; inovasyon ve yaratıcılık açısından yol gösterici oldu.
Örneğin, otomatik kaldıraç kaldırma ürünü oluşturan ilk şirket BitMEX oldu.
Daha yakın zamanlarda FTX, tokenize edilmiş hisse senetlerini ve diğer birçok yeniliği sunan ilk şirket oldu.
Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu’nun (SFC) bölgedeki kripto şirketlerini düzenlemek için harekete geçmesine rağmen, bunu bu şirketlerin oluşturduğu zemini bozmayacak şekilde gerçekleştirmesi de şirketlere geniş bir alan açtı.
Doğu ve batıdaki tüccarlar arasındaki ticaret davranışlarında ilginç bir tezat bulunuyor.
Avrupa ve ABD’de DeFi ile ilgili pek çok faaliyet var. Ancak bu bölgelerle kıyaslandığında Çin, DeFi konusunda arka planda.
Bu, kültürel farklılıklardan kaynaklanıyor.
Batı’nın aksine bankacılar ve politikacılar doğuda daha iyi algılanıyor.
Asya’da insanlar merkezileşme konusunda çok daha rahat.
Durum böyle olsa da, çoğu kişi için aslında bu yaygın bir yanılgı.
Bitcoin madencilik işlemlerinin giderek daha merkezileştiği ve Çin’in pazarın %65’inden fazlasına hakim olduğu konusu çoğu kişi için aslında yaygın bir yanıldı.
Çünkü bireysel madencilik havuzları, birlikte çalışması son derece düşük olan rekabetçi varlıklardır.
